.

   
 
  Politika


KEVİN DEN KÜRT AÇILIMINA DESTEK

KEVİN DEN KÜRT AÇILIMINA DESTEK

Hükümetin Kürt açılımına Hollywood ve Türkiye deki ünlü isimlerden destek geldi. Ünlü aktör Kevin Costner ve sanatçı İbrahim Tatlıses, “demokratik açılım” çalışmalarını olumlu bulduklarını açıkladılar
29/9/2009

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, ünlü Hollywood yıldızı Kevin Costner ın “demokratik açılım” çalışmalarına tam destek verdiğini bildirdi.

Sözen, yaptığı yazılı açıklamada, Costner ı 3 Ekim günü yapılacak AK Parti Büyük Kongresi ne davet ettiklerini belirtti.
Son günlerde Türkiye ve dünya kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılan demokratik açılım konusundaki gelişmeleri Costner ın da izlediğini bildiren Sözen, şunları kaydetti:

“Costner, AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığı ile temas kurarak, Türkiye nin demokratikleşmesi ve insan haklarına verdiği değerin yeni bir ifadesi olan demokratik açılımı candan desteklediğini söyledi.

Demokratik açılım konusunda desteklerini dile getiren Costner ı 3 Ekimde AK Parti Büyük Kongresi ne davet ettik. Ancak ünlü aktör Avrupa turnesinden dolayı çok arzu ettiği halde o tarihte Türkiye ye gelmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Belirlenmiş programından dolayı AK Parti Kongresi ne gelemeyecek olan Costner, bunun yerine 16 Ekimde Türkiye ye gelmeyi planladığını ve Türkiye ye geldiğinde demokratik açılıma desteğiyle ilgili net mesajlar vereceğini söyledi.”
 








Avukatlar İmralı'ya gitti

 

14 Ağustos 2009 Cuma 11:45
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları İmralı'ya hareket etti.

 

Avukatları, Abdullah Öcalan'la görüşmek için İmralı'ya gitti.

Sabah saat 08.00 sıralarında İmralı'ya geçişlerin yapıldığı Gemlik İlçe Jandarma Komutanlığı'na gelen avukatlar Ömer Güneş, Aydın Oruç, Asya Ülker ve Serkan Akbaş, işlemlerin yapılması için bir süre araçta bekledi. Bu sırada araç içinde gazete okuyan avukatlar işlemlerin tamamlanmasının ardından içeri alındı.

Avukatlar, daha sonra Öcalan'a götürecekleri gazete ve dosyalarla birlikte Jandarma Komutanlığı'na girdi. Geçiş işlemlerinin tamamlanmasının ardından, avukatlar siyah camlı minibüsle jandarma eşliğinde İmralı'ya hareket etti.

Her hangi bir açıklama yapmayan avukatların, akşam saatlerinde dönüşlerinde Kürt açılımı konusunda önemli açıklamalar yapması bekleniyor.

Avukatlar, her hafta rutin olarak yaptıkları ziyaretlerini, geçen çarşamba günü hava muhalefeti nedeniyle gerçekleştirememişti.

Bahçeli çok sinirlendi.

  

 

 


 Devlet Bahçeli, MGK bildirisine cevap olarak yaptığı yazılı açıklamada, “Türk kimliğine yönelik yıkım arayışlarının hızla devam etiğini” savundu.

27 Temmuz 2009 Pazartesi 11:42
Federe Kürdistan Bölge Başkanlığı ve parlamento seçimlerinin açıklanan ilk sonuçlarına göre Mesud Barzani oyların yüzde 70.02’sini alarak yeniden başkan seçildi.
Kürdistan Bölgesi Başkanlığı Divanı Başkanı Dr. Fuad Hüseyin yaptığı açıklamada resmi olmayan ilk sonuçlara göre Mesud Barzani oyların yüzde 70.02'sini alarak Federe Kürdistan Bölge Başkanı oldu.

Dr. Fuat Hüseyin, Parlamento seçimlerinde Kürdistani Listesi'nin yüzde 60 oy oranıyla seçimlerden birinci çıktığını söyledi. Bu açıklamanın ardından Hewler, Duhok ve Zaho'da binlerce kişi sokaklara çıkarak kutlamalar yaptı.

Resmi sonuçların Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu tarafından kısa bir zaman sonra açıklanacağını belirtti.

Resmi sonuçların başkent Bağdat'ta yarın düzenlenecek basın toplantısıyla duyurulması bekleniyor.ANF
 

DİSK'ten AKP'ye tam destek!

 

İçişleri bakanı Beşir Atalay'ın demokratik açılım kapsamında bugün Devrimci İşçiler Sendikası Konfederasyonu'nu (DİSK) ziyaret etti. DİSK başkanı Süleyman Çelebi muhalefetin tavrını eleştirirken açılıma tam destek verdi.

Çelebi şunları söyledi:

"Bu sorun Türkiye'nin sorunu... Beraber çözmeliyiz. Bazı partileri anlamakta güçlük çekiyoruz. Herkes çözüme katkı sunmalı.

Anayasal temelde değişimlere ihtiyaç var.

İster Kürt milliyetçiliği ister Türk milliyetçiliği olsun ırkçı anlamdaki söylemlerin en büyük bedelini emekçiler ödedi.

Denedik ama başaramadık söylemini biz duymak istemiyoruz. Bu en kötüsü olur. Bu sorunu çözmek zorundayız. Bu anlamda herkse görev düşüyor."

18 Ağustos 2009 Salı 12:24
Açılım turlarında bugün sırada DİSK vardı. Süleyman Çelebi bu kez Ak Parti'ye tam destek verdi. "Herkes katkı sunmalı" dedi

 

Erdoğan: Yıllarca ayırımcılık yapıldı


Erdoğan, Doğu'nun, Güneydoğu'nun, Doğu Karadeniz'in ve Ortadoğu'nun belli bir kısmının ihmal edildiğini, hep batıya yatırım yapıldığını belirtti.
Bölgesel, etnik ve dinsel milliyetçilik yapmayacaklarını savunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bölgesel milliyetçilik yaparak “Doğu'nun, Güneydoğu'nun, Doğu Karadeniz'in ve Ortadoğu'nun belli bir kısmının ihmal edildiğini, hep batıya yatırım yapmanın gayreti içerisinde olunduğunu” belirtti.

Büyükada Anadolu Kulübü'nde Adalar'daki cemaat vakıfları, bazı sivil toplum kuruluşları ve Adalar Vakfı işbirliğiyle organize edilen yemekte, diğer dinlerin liderleri ve temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Erdoğan, “Kürt Açılımı”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bu süreci “demokratik açılım” olarak değerlendiren Erdoğan ''Şu anda biliyorsunuz bir demokratik açılımın mücadelesini veriyoruz, kavgasını veriyoruz. Eğer birilerinin ağzına bakacak olsak, bu adımı atmamız mümkün değil. Ancak biz bunun kararını verdik ve bunu da milletçe, tüm sivil toplum örgütlerimizle beraber, tüm partilerimizle beraber tüm bu ülkede bu konuda konuşacak kim varsa akademisyenlerimiz, gazetecilerimiz, gerek görsel gerek yazılı nerede olursa olsun hepsi ile beraber çözmek istiyoruz ki bu sorunu aşalım. Bu sorunu aşmaya mecburuz. Çünkü bizim birliğe beraberliğe ihtiyacımız var. 71,5 milyon vatan evladının birbiri ile saygı içerisinde, sevgi içerisinde kucaklaşması artık bizim olmazsa olmazımız” şeklinde konuştu.

8 yıl önce bu yola çıkarken 3 kırmızı çizgileri olduğunu söyleyen Erdoğan, “bölgesel, etnik ve dinsel milliyetçilik yapmayacaklarını söylediklerini” hatırlatarak, bunun şu anda ilkelerinin içerisinde belirtti. “Bölgesel milliyetçilik yaparak Doğu'nun, Güneydoğu'nun, Doğu Karadeniz'in ve Ortadoğu'nun belli bir kısmının ihmal edildiğini, hep batıya yatırım yapmanın gayreti içerisinde olunduğunu” dile getiren Erdoğan, “780 bin kilometrekarelik vatan toprağının bir yeri tamamen ihmal edilirken bir yerinin de ayağa kalktığını” kabul etti.

Erdoğan şöyle konuştu:''Bu tabii büyük bir haksızlık. Bu tabii ister istemez tahrik ediyordu olumsuz istikamette... İşte bunu gidermenin gayreti içerisinde olduk. Hala da şu anda bir gerçeği gören var, görmeyen var. O da şu, Güneydoğu, Doğu bütün buralarda sadece sorunlar psikolojik değil, sosyolojik değil, buralarda askeri, siyasi, diplomatik sorunlarımız var, ekonomik sorunlarımız var.''

Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu ifade eden Erdoğan, ancak uygulamada eksiklikler olduğunu da sözlerine ekledi. Erdoğan şöyle dedi: ''Uygulamada eksikler yok mu? Var. İşte bunları da yine hep beraber verilecek bu mücadele ile aşacağız ve inanıyorum ki bu demokratik açılım birçok şeyi ülkemizde değiştirecek. Ama el ele verirsek, omuz omuza verirsek... Acemlerin bir sözü var, 'Oturdular, konuştular ve dağıldılar.' Biz de oturup, konuşup, dağılanlardan olmamalıyız. Buradan bir netice çıkmalı. Bunları başarmamız, netice almamız gerekiyor ve inanıyorum ki bunun neticesinde hakikaten halkımız büyük bir mutluluğu yakalayacak ve Türkiye bir sıçramayı yakalayacaktır. Türkiye'nin bu gücü var. İnanın büyük bir potansiyele ve büyük bir güce sahibiz. Bizim petrolümüz yok, ama çok büyük kaynaklarımız var. Yeter ki şu enerjimizi biz içeride değil, dışarıya harcayalım. Göreceksiniz çok farklı bir patlamayı yapacağız.”


Kaynak:www.yüksekovahaber.com

 
Yol haritası haftaya kaldı

Öcalan'ın avukatları müvekkilleri Öcalan'ın ‘Yol Haritası’nı yetiştiremediğini, önümüzdeki günlerde tamamlayacağını söyledi.

PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüştükten sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Asrın Hukuk Bürosu avukatları müvekkilleri Öcalan'ın ‘Yol Haritası’nı yetiştiremediğini, önümüzdeki günlerde tamamlayacağını söyledi.

ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE AÇIKLANACAK

Kürt sorununun çözümü için Öcalan’ın açıklaması beklenen ‘Yol haritası’ önümüzdeki günlere kaldı. Müvekkilleriyle görüştükten sonra Gemlik'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukatlar, Öcalan'ın yol haritasını yetiştiremediğini, önümüzdeki günlerde yetiştirmeye çalışacağını söylediğini belirtti.

GÖRÜŞMENİN AYRINTILARI AÇIKLANMADI

Avukat Ömer Güneş, yarın için herhangi bir açıklama yapmayacaklarını ve görüşmenin ayrıntılarına ilişkin bilgi vermeyeceğini belirtti. Güneş, Yol Haritası konusunda "Haftaya Çarşamba günü yapacağımız olağan görüşmede alınması muhtemeldir" dedi. Görüşmenin ayrıntılarını ilişkin başka bir bilgi vermeyen avukatlar Gemlik'ten ayrıldı.

'Öcalan'ı dikkate almalıyız'

DTP Genel Başkanı Türk, Kürt açılımı sürecinde Öcalan'ın da taraflardan biri olduğunu belirterek, "Onun söylediklerini de önemsememiz gerek"

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk,, demokratik açılım konusunda yapılan çalışmalar konusunda değerlendirmelerde bulundu.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile yaptığı görüşmelerde sorunun çözümü konusundaki düşüncelerini muhataplarına anlattıklarını söyledi.

Erdoğan ve Atalay'a, değişim, dönüşüm ve sorunun çözümünün kaçınılmaz olduğunu dile getirdiklerini vurgulayan Türk, ''72 milyonun hassasiyetleri gözönünde bulundurularak bir çözüme gidilmeli'' dedi.

Türk, İçişleri Bakanı Atalay başkanlığında bir çalışma yapıldığını, bu çalışmanın içeriğinin paylaşılması konusunda herkeste bir çaba olduğunu ifade ederek, ''30 yıldan beri silahlı sürecin yaşadığı bir Türkiye'deyiz. Eğer bu konuda, etkili rol alması gereken insanları hiç yokmuş gibi davranarak veya onların düşüncelerini önemsemeyecek bir yaklaşım biçimini sergilemek, sıkıntıların doğmasına neden olacak. Ben burada hem TSK'yi hem de PKK'yi kastediyorum. Bu işin öncülüğünü yapacak olan siyasi iradedir. Açılımı yapacak olan siyasi iradedir. Ama tüm düşüncelerin dikkate alınması gerektiğine inanıyorum'' diye konuştu.

ATALAY SOMUT BİR ÖNERİ GETİRMEDİ

''Atalay, size somut bir öneri getirdi mi?'' sorusuna Türk, şu karşılığı verdi: ''Somut bir öneri getirmedi. Şu anda bir sürecin başlangıcındayız. Tartışma dönemi gelişecek. Kısa, orta ve uzun vadede neler yapılması konusunda bir sürecin başlayacağına inancındayım. O dönemde düşüncelerimizi ortaya koyacağız. Ama şu andaki çalışmalar, o aşamada değil. Kesin projeyle gelmek, kamuoyunda sıkıntı yaratırdı. O nedenle araştırma ve yoklama dönemi, tartışma döneminden sonra bazı şeyleri olgunlaştırmak mümkün.''

Bazı kesimlerin, demokratik açılım sonucunda, Türkiye'nin bölünebileceği yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Türk, şunları söyledi:

''Bizim amacımız Türkiye'yi çözmek değil, sorunu çözmektir. Halkların sevgiyle kucaklaşmalarını sağlamaktır. Çünkü biz etnik milliyetçiliğin ne kadar tehlikeli olduğunu bilen insanlarız. Siyasi ve demokrasi kültürümüz, birlikte yaşamayı esas alan, paylaşmayı esas alan bir anlayıştadır. Biz halkların kardeşliğini, halkların birlikteliğini esas alıyoruz. Bu halkların, kendilerini özgürce ifade edebilecek bir ortama kavuşması konusunda çaba sarf ediyoruz. Bizim için sınırlar heyecan verici değil. Bin yıldır birlikte yaşamış iki halkı birbirinden ayrıştırmanın ne Türk'ün ne de Kürt'ün yararınadır. İkisinin de zararınadır. Ortadoğu'da etnik ve mezhepsel çatışmaların, ne kadar zararlı olduğunu da görüyoruz. Türkiye'de bin yıl birlikte yaşamış iki halkı birbirinden ayrıştırmak, görmek istediğimiz demokratik bir Ortadoğu'yu da baltalar. O halkların, bu hedeflere ulaşmasını baltalamış oluruz.''

DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna'nın, CHP ve MHP'ye yönelik, ''AKP'nin oyununa gelmeyin'' sözlerinin hatırlatılması üzerine Türk, yapılacak değişiklikler belli olmadan bu tür ifadeleri doğru bulmadığını söyledi.

Türk, ''Dereyi geçmeden paçaları sıvamak çok doğru değil. Hele o dereyi geçelim, ondan sonra değerlendirme yaparız'' dedi. Türk, hassas bir konuyu aceleci bir mantıkla yorumlamanın doğru olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Bunu sadece Emine Hanım için söylemiyorum. 40 bin insanın yaşamını yitirdiği, annelerin acılar çektiği bir süreç... Bu süreç için hesap yapmayı, aceleci davranmayı, bunu magazinleştirmeyi doğru bulmuyorum. Sürecin şimdiden başarısız olacağı yönündeki bir belirlemeyi, tartışmanın önünü kesmeye yönelik bir anlayış olarak değerlendiriyorum. Ben bunu Ayna için söylemiyorum, CHP ve MHP'nin tavrı için söylüyorum. Yıllardan beri barış ve demokrasi talebi ile yola çıktık. Bugün bir şeyler söyleniyorsa, bunu ciddiyetle ve sabırla beklememiz, sonuçları görmemiz lazım. Bu sonuçlar üzerinden tartışmamız gerekir.''

ÖCALAN'IN SÖYLEDİKLERİ ÖNEMLİ

DTP Genel Başkanı Türk, ''Öcalan'ın sürece dahil edilmesini istiyor musunuz? '' sorusuna ise şu yanıtı verdi:

''Taraflardan biri midir, biridir. PKK üzerinde önemli bir etkinliği var mı, var. Toplum tarafından önemsenen bir isim midir, isimdir. O zaman sürecin gerçekten demokratik, barışçıl bir sürece, çözüm sürecine evrilmesi konusunda etkili olan herkesin hassasiyetini, söylediklerini dikkate almamız gerekiyor. Sonuçta elinde silahı tutan PKK'dir. PKK'yi en fazla etkileyecek olan o. Siyasetin de başıdır. Öncüsüdür. O zaman onun söylemlerinin, bu sürecin barışçıl bir sürece evrilmesine etkili olacağını düşünüyorsak, onun söylediklerini de önemsememiz gerekiyor, dikkate almamız gerekiyor.''

''Siz Öcalan ile diyalog kurulmasından yana mısınız?'' sorusu üzerine de Türk, ''Dünyada bunun formülleri var. Bunları uzun uzun tartışıp süreci tıkamaya gerek yok. Önemli, etkili olduğunun görülmesi gerekiyor. Türkiye'de bu sorunlarla ilgili olan insanlar, birilerinin toplum üzerinde etkisi varsa, siyasi üzerinde etkisi ve rolü varsa, söylediklerinin önemli olduğunu görmek gerekir'' diye konuştu.

Türk, Türkiye'de 30 yıldır süren sorunun bugüne kadar köklü bir biçimde ele alınmadığını ileri sürdü. Bugün artık nedenlerin tartışıldığı, çözüm için nelerin yapılması gerektiği konusunda bir duyarlılık oluştuğunu vurgulayan Türk, ''30 yıldan beri silah kullanarak veya çatışmayla bu sorunun çözülmeyeceğinin hem bir kesim siyasiler, hem de toplum tarafından görülmüş olması çok önemli. Artık tartışmaların diyalogla çözülmesi konusunda, hem Türkiye'de hem de dünyada bir anlayış gelişti'' diye konuştu.

ÖRGÜTÜN BAKIŞI DEĞİŞTİ

Türk, örgütün silahla sorunun çözümü konusundaki bakışının da değiştiğini ileri sürdü.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, ''Asker görevini yapmıştır. Artık bundan sonra sosyal, ekonomik, kültürel ve psikolojik tedbirlerin alınması gerekir'' dediğini ifade eden Türk, bu sözlerin farklı bir sürecin gelişmesine şans yarattığını kaydetti.

Ahmet Türk, 1930-1940'ların ulus devlet mantığı ile soruna yaklaşılması halinde sorunun çözülmeyeceğini iddia ederek, ''Çağdaş dünyanın değerleri üzerinde kendimizi yeniden değerlendirirsek, sorunun çözümü zor değildir. Çünkü, talepler Türkiye'nin bütünlüğü içerisinde çözülmesi gereken taleplerdir. Kendi yurttaşının kültürel haklarını yerine getiren bir Türkiye'de, Türk halkının bir kaybı olmaz. Tam tersine, Türk halkının da daha özgürleşmesine, demokrasiye kavuşmasına neden olur. Yani bizim taleplerimiz Türk halkının aleyhine değil'' diye konuştu.

MUHALEFETİ ELEŞTİRDİ

DTP Genel Başkanı Türk, MHP ve CHP'nin sürece ilişkin tavrının sorulması üzerine, bu sorunun herkesi ilgilendirdiğini söyledi. Türk, şöyle devam etti:

''Bu sorunun çözümsüzlüğünden Türk, Kürt, toplum ve siyasetçiler etkileniyor. Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne zarar vermeyen, gerçekten halkların kucaklaşmasını esas alan bir projeye karşı çıkmak, kandan beslenmektir. Bunu doğru görmüyorum. Bunun vebali, günahı çok ağır olur. Kürt'ün de Türk'ün de Türkiye'nin de bu çatışmalara, kardeş kavgasına tahammülü kalmamıştır. Herkesin sürecin olumlu bir şekilde gelişmesi konusunda katkı sunması gerekir. Bu tavır, iç siyaset tavrıdır. Bu ne milliyetçiliğe, ne insan sevgisine ne de birlikte yaşama arzusuna yönelik bir tavırdır.''

66. MADDE TÜM FARKLILIKLARI İNKAR EDİYOR

Anayasa'nın herkesi kucaklaması gerektiğini vurgulayan Türk, mevcut Anayasa ile demokratik açılımın yapılamayacağını ileri sürdü.

Türk, ''Dünyanın hiçbir anayasasında etnisiteye dayalı bir maddenin, o toplumda barışmayı sağlamayacağına inanıyoruz. Kürt kelimesinin Anayasa'ya geçirilmesini doğru bulmuyoruz. Çünkü, Kürt'ü geçirdiğiniz zaman Çerkez'i, Laz'ı görmezlikten gelmiş oluruz'' diye konuştu.

Ahmet Türk, Anayasa'nın 66. maddesinin tüm farklılıkları inkar ettiğini, bu maddenin değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

15 AĞUSTOS KONUSU

''Yarın Abdullah Öcalan'ın sürece ilişkin öneride bulunacağı'' yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Türk, 30 yıl önce Kürtlerin silah kullanmaya mecbur bırakıldığını belirterek şunları söyledi:

''Bugün farklı bir Türkiye'deyiz. Artık demokratik siyasetle, tartışmayla, diyalogla sorunları gündeme getirebiliyoruz. 15 Ağustos'ta başlayan silahlı mücadelenin artık bu süreçte, barışçıl demokratik bir sürecin kapısının aralanması için bir gün olmasını diliyorum. 15 Ağustos'ta Öcalan'ın yapacağı açıklamanın, bu sürece bir katkı sunacağı inancını taşıyorum.

Açıklamanın içeriğini bilmiyorum. İnanıyorum ki onun bu projesi, barışçıl bir sürecin gelişmesine katkı sunsun.''

''Türk Silahlı Kuvvetlerinin  bu süreçteki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna da Türk, ''TSK'nin bu gelişmeleri dikkatle izlediğini, toplumsal bir uzlaşı olması konusunda bir fırsatın yaratılmasında sessizce beklediğini düşünüyorum'' karşılığını verdi.

ABD'NİN ROLÜ

Türk, süreçte ABD'nin rolünün sorulması üzerine de ''Mesele iç dinamiklerle çözülmeli. Müdahaleleri doğru bulmayız. Demokrasiye inanıyorsak, iç reflekslerle sorunları çözebilmeliyiz. Dışarıdan yapılacak katkılar, ancak diyaloğun gelişmesiyle sınırlı kalmalı'' dedi.

Sürecin kesintiye uğraması durumunda nelerin olacağının sorulması üzerine de Türk, şunları kaydetti:

''Umut yolculuğuna çıkmışız. Bunun başarıyla sonuçlanması çok önemli. Hayal kırıklığı yaşatmamak için çok dikkatli, çok esnek olmamız gerekiyor. Hayal kırıklığı yaşandığı takdirde güven ortamı kaybolacak. Bundan sonraki açılım tartışmaları, toplumu bugünkü gibi heyecanlandırmaz. Kürtlerin de geleceği nokta şudur: 'Ne yaparsak yapalım, benim devletim, birlikte yaşadığım kardeşlerim beni kucaklamak istemiyor...' En büyük kayıp, umutların yitirilmesi olur.

Hassasiyetlerin esas alınması önemli. Sürecin önemli olduğunu görmemiz gerekiyor. Bazı fırsatlar 50 yılda bir gelir. Yaratılan fırsatları doğru değerlendirmezsek, yarın pişmanlık duyacağımız sürecin içine düşebiliriz. Herkes duyarlılıkla ve özveriyle katkı sunacak bir noktada olmalıdır.

 
Anket
 


Sizce Hükümet Kürt sorununu çözebilecekmi?
Evet
Hayır
Sanmıyorum

(Sonucu göster)


SAAT TARİH
 
DÖVİZ KURU
 
MULTİMEDİA
 

 



Çok Yakında birbirinden
güzel videolar ve Resimler
sizlerle olacak.
 
Bugün 21 ziyaretçikişi burdaydı!

SiteEkle.Web.Tr

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol